Havaların soğumasıyla yıllardır ertelediğim James Joyce okumalarına nihayet başladım. Geç kalınmışlık hissi yaşamıyorum. Aksine okuma olgunluğumda olduğum bir dönemde Joyce edebiyatına başlıyor olmak zevk vereci benim için. Evvelden eserlerini kitaplığıma katmıştım/iyi ki almışım, fiyatlar uçmuş durumda. Sadece Joyce kitaplarını değil, James Joyce ile ilgili kitapları ve dergileri de toplamıştım zamanında. Yani Joyce okumak için ortam gayet elverişli. Dublinliler öykü kitabıyla başladım. Ki burdan Joyce edebiyatına giriş yapmak bence mantıklı. Çünkü yapılacak okumalar beni Ulysses’e götürücek. Ulysses’e varmadan Joyce diline/karakterlerine/Dublin’e/hayatına vakıf olmak istiyorum. Çünkü kitap okuma serüvenine başladığımdan bu yana hep bir yerlerde Ulysses okuma isteği vardı bende. Senelerdir okumayı ertelediğim bir kitap için ne hazırlık varsa yapmak istiyordum. Bu hazırlığın eksiksiz olmasını sağlarım genelde. Bu James Joyce dünyası için yazmış olduğum ilk blog yazısı oldu. Daha çok yazı paylaşacağım Joyce üzerine. Aşağıya kısa bir Joyce/Dublin üzerine pasaj bırakıp kaçıyorum.
“James Joyce ile Nora Barnacle, yüz on üç yıl önce bugün ilk kez birlikte yürüyüse çıkar. Ulysses romanının geçtigi gün olarak bilinen “Bloomsday” de 16 Haziran 1904’e tekabül eder. Kendi yaşamının gizli saklı yönleri, Joyce’un anlatısını besler. Böylece kendi mitolojisi başka birçok mitolojiyle birleşerek, yüzeyde ve belki aynı zamanda derinlerde sıradan olan bir yerdeki sıradan bir güne ağırlık ve içerik katar. Nora, Finn’s Hotel’de çalışıyordu ve orasıyla buluşmayı asıl planladıkları Merrion Meydanı arasında yürürken, Samuel Beckettin babasının işletmesinin bulunduğu ve Beckett’in Murphy romanının bir bölümünü yazacağı yer olan Clare Caddesi No 6’nın önünden geçiyorlardı. Joyce Dublinliler kitabındaki öyküleri yazmaya o yıl (1904) başlayacaktı. Nora, Joyce’la, Sir William Wilde’in oturduğu ve Oscar Wilde’ın yetiştiği, pek çok partinin düzenlendiği evin önünde buluşmayı kararlaştırmıştı. . Wilde’ı Dublin Trinity College’dan tanıyan Bram Stoker bu evin ziyaretçileri arasındaydı. Karısı, Oscar Wilde’in eski kız arkadaşıydı. Şayet bu isimleri tanıyor ve önemsiyorsanız, virane Dublin şehri bu vesileyle kutsal bir mekana dönüşür.”/ Colm Toibin (Notos 64.Sayı)